Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, bazı hastaların radyasyon almaktan korktuğu için mamografi gibi görüntülüme cihazlarından kaçabildiğine dikkati çekerek, bunun yersiz bir korku olduğu ve düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiği kaydedildi.
Haber Giriş Tarihi: 15.10.2024 18:04
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2024 18:04
Kaynak:
İGF Haber
İSTANBUL (İGFA) - Meme kanseri ilk evrelerinde ayırt edici belirtiler göstermeyebiliyor ve bu sebeple gözden kaçırılması kolaylaşıyor.
Şüphelenilmesi gereken belirtileri sıralayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Memelerden birinin şekli veya boyutunda aniden fark edilen bir değişiklik, meme cildinde çukurlaşma, portakal kabuğu görünümü, kızarıklık veya kalınlaşma, meme ucunda içe çekilme, hassasiyet veya meme ucunun etrafındaki deride renk değişiklikleri, meme ucundan özellikle kanlı bir akıntı gelmesi, memede veya koltuk altında tekrar eden bir ağrı hissedilmesi, bazı türleri lenf düğümlerini etkilediği için koltuk altında ya da boyun bölgesinde şişlik veya sertlik gibi şikayetler varsa vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine başvurulmalı” dedi.
KANSER YAYILMADIĞI İÇİN SINIRLI ALANDA TEDAVİ KOLAYLAŞIR
Meme kanseri erken evrelerde tespit edildiğinde, kanseringenellikle sadece meme dokusuyla sınırlı olduğu ve henüz yayılmadığının altını çizen Prof. Dr. Emre, "Bu durumda, tedavi kolaylaşır ve kanserin tamamen ortadan kaldırılma olasılığı daha yüksektir. İleri evrelerde ise kanser akciğer, karaciğer, kemik gibi organlara yayılabilir, bu da tedaviyi zorlaştırır. Erken evrelerde cerrahi müdahaleler daha küçük çaplı olabilir ve memenin tamamının alınması yerine yalnızca kanserli bölgenin çıkarılması mümkün olabilir. Erken evrelerde tanı konulduğunda genellikle kemoterapi veya radyoterapi gibi yoğun tedavilere daha az ihtiyaç duyulabilir bu yüzden uygulanan daha hafif tedavi yöntemleri, hastanın yaşam kalitesini korumasına yardımcı olur. Erken evrelerde teşhis edilen hastalar, tedavi sonrası günlük yaşamlarına daha çabuk dönebilirler. Ağır olmayan tedavilerin yan etkileri de hafif olacağı için, hastaların fiziksel ve psikolojik olarak daha iyi bir iyileşme süreci geçirmesi sağlanabilir" diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mamografiden değil ilerleyen kanserden korkun!
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, bazı hastaların radyasyon almaktan korktuğu için mamografi gibi görüntülüme cihazlarından kaçabildiğine dikkati çekerek, bunun yersiz bir korku olduğu ve düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiği kaydedildi.
İSTANBUL (İGFA) - Meme kanseri ilk evrelerinde ayırt edici belirtiler göstermeyebiliyor ve bu sebeple gözden kaçırılması kolaylaşıyor.
Şüphelenilmesi gereken belirtileri sıralayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Memelerden birinin şekli veya boyutunda aniden fark edilen bir değişiklik, meme cildinde çukurlaşma, portakal kabuğu görünümü, kızarıklık veya kalınlaşma, meme ucunda içe çekilme, hassasiyet veya meme ucunun etrafındaki deride renk değişiklikleri, meme ucundan özellikle kanlı bir akıntı gelmesi, memede veya koltuk altında tekrar eden bir ağrı hissedilmesi, bazı türleri lenf düğümlerini etkilediği için koltuk altında ya da boyun bölgesinde şişlik veya sertlik gibi şikayetler varsa vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine başvurulmalı” dedi.
KANSER YAYILMADIĞI İÇİN SINIRLI ALANDA TEDAVİ KOLAYLAŞIR
Meme kanseri erken evrelerde tespit edildiğinde, kanseringenellikle sadece meme dokusuyla sınırlı olduğu ve henüz yayılmadığının altını çizen Prof. Dr. Emre, "Bu durumda, tedavi kolaylaşır ve kanserin tamamen ortadan kaldırılma olasılığı daha yüksektir. İleri evrelerde ise kanser akciğer, karaciğer, kemik gibi organlara yayılabilir, bu da tedaviyi zorlaştırır. Erken evrelerde cerrahi müdahaleler daha küçük çaplı olabilir ve memenin tamamının alınması yerine yalnızca kanserli bölgenin çıkarılması mümkün olabilir. Erken evrelerde tanı konulduğunda genellikle kemoterapi veya radyoterapi gibi yoğun tedavilere daha az ihtiyaç duyulabilir bu yüzden uygulanan daha hafif tedavi yöntemleri, hastanın yaşam kalitesini korumasına yardımcı olur. Erken evrelerde teşhis edilen hastalar, tedavi sonrası günlük yaşamlarına daha çabuk dönebilirler. Ağır olmayan tedavilerin yan etkileri de hafif olacağı için, hastaların fiziksel ve psikolojik olarak daha iyi bir iyileşme süreci geçirmesi sağlanabilir" diye konuştu.
Kaynak: İGF Haber
Son Haberler
Hatay'ın kaderini değiştirecek proje
Bursa’da 40 bin Bilecikli başkanını seçti!
Gayrimenkul sektörü asgari ücreti bekliyor
İGA İstanbul Havalimanı Kışa Hazır
İzmir'de Avlu Güzbel Cafe yola çıkıyor
Yenikarpuzluspor, 1964 Yıldızspor maçından galibiyet hedefliyor
Keşan'da dev derbi
Aladdin Öztürk’ten Ziraat Odası’na ziyaret
Otomobil piyasasında talep yükseldi, satış süresi kısaldı
Alperen Şengün, 2025 NBA All-Star 2025 adayları arasında
Antalya Muratpaşa’da Dubai Çikolatası Atölyesi
Bursa Nilüfer'de Yeni Yıl Festivali'nde eğlence tam gaz
Tuzla Kent Konseyi'ne gönüllü itfaiyecilik eğitimi
KEÇMEK kursiyerlerinden yeni yıl sergisi
Bornova Kent Bostanı kadınların elinde yeşerdi