Kemal ETLEÇ (DİDİM POSTASI)- Didim Belediye Başkanı Atabay konuya ilişkin yaptığı konuşmada; “İnsan yaşamına etki edecek doğaya karşı yapılan darbeye karşı durmak durumundayız. Bizler burada bunu savunuyoruz. Ben hem kişisel olarak hem de tüm halkın düşüncesini dile getirmek istiyorum. Yanlış bir yerden döner. Bugüne kadar birçok yanlış bir çok noktadan dönmüştür. Zeytin konusunda bu yanlıştan dönüleceğini, aklıselimin tekrar galip geleceğini düşünüyorum. Hiçbir şey yetkiyi elinize geçirdiğiniz kararlarla hayata geçmesi mümkün değildir. Bu kararları alabilirsiniz ama tatbikatta uygulamak bu kadar kolay değildir. Buradaki insanlar çoluğunun çocuğunun gelecekteki yaşamını korumak için haykırıyor. Son zamanlarda ülkemizde doğayla ilgili emrivaki kararlar alınıyor. Bunların düzeleceğini umuyorum. Kağıt üzerinde alınan kararlar tatbikata geçmeden düzelirse mesele yok ama tatbikata geçtikten sonra kanunlar çevresinde tepkimizi göstermek zorundayız. Balık çiftlikleri konusunda nasıl tepkimiz karşılık bulduysa, Türkiye’nin her yerinde bu tepkiler gösterildi. Tepkiler altın madenleri için gösterildi. Zeytin konusunda da düzeleceğine inanıyorum, demokratik mücadelemizi kanunlar çerçevesinde yapacağız. Bizler medeni insanlarız ama bu medeniyet doğayı katletmemelidir" dedi.
AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili ise “ Bu güne kadar kurdu, kuşu bizi besleyen zeytin ana yurdundan sökülüp atılmaya çalışılıyor. Kısa dönemde elde edilecek karlar için binlerce yıllık zeytin ağaçlarımızı yok etmeye çalışıyorlar. Bu kararnameler ile yapılan düzenlemeler kanunlara göre suçtur. Bu düzenlemenin bir an önce iptal edilmesini istiyoruz. Bu düzenleme yok hükmündedir.” İfadelerinde bulundu.
Didim Derneği adına Saime Özaslan’ın okuduğu basın açıklamasında; “Ölmez yani zeytin ağacı, yüzyıllar önce Homeros’un kulağına şöyle fısıldamış: 'Herkese aidim ve kimseye ait değilim; siz gelmeden önce buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım.'
Mart 2022 tarihli ve 31765 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile birlikte; elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyetlerinin bitimi sonrasında maden sahasının rehabilite edilip eski hale getirilmesi şartıyla zeytinliklerin maden sahasına dönüştürülebilmesinin önü açılmıştır.
Ancak biliyoruz ki, madencilik faaliyetlerinin bitimi sonrasında sahanın rehabilite edilmesi; madencilik için yok edilen zeytinlikleri geri getirmeyecek, zeytinliklerin bulunduğu sahaların eski haline getirilmesi uzun yıllar alacak ve yetişmiş zeytin ağaçları rant uğruna heba edilecektir. Böylesi düzenlemelerin gelecek nesillerin kullanması gereken kaynakları yok edeceğini, ekosistemde dönüşü olmayan yıkımlara yol açacağını, bu tür yönetmeliklerin ekonomik çıkarlar uğruna kamu yararını yok sayarak doğayı tahrip edecek projelerin önünü açtığını ne yazık ki yaşayarak gördük, görüyoruz… Anayasal Hukuk Devletlerinde; Yasalar Anayasaya, Yönetmelikler ise Yasalara aykırı düzenlenemez. 1939 tarihli Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun; zeytinliklerin korunmasını ve geliştirilmesin" ifadelerini kullandı.